Günümüz iş dünyasında şirketler, zorlu rekabet koşullarında ayakta kalabilmek ve de zirveye çıkmak için mücadele ederken, çalışanlar da şirketlerinin hedefleri için oldukça yoğun bir tempoda ter döküyorlar.
Ne yazık ki çoğumuz hayatın bu koşuşturması içinde kendimizle llgili sağlıklı bir kariyer planlaması için kafa yoramıyor, dolayısıyla da kendimize yatırım yapamıyoruz.
Oysa, birey kendisini ne kadar geliştirir, ne kadar çok özellik kazanırsa o kadar güzel ve kaliteli bir hayat sürme imkanına kavuşur.
Herkesin iş hayatıyla ilgili farklı hedefleri olabilir. Kimimiz iş sahibi ve patron olmayı, kimimiz sosyal bir ortamda çalışmayı, kimimiz de çok sakin bir işte çalışmayı hayal ediyor. Bu gayet normal.
Ancak anormal olan ise; kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmek için yeterince çaba göstermememiz. Sorunumuz hayallerimizin sadece temennilerde kalması. Başarı basamaklarını ellerimiz cebimizde tırmanmaya çalışıyoruz.
O halde, kurduğumuz hayallerin gerçek olması için süratle kişisel gelişimize odaklanmalıyız. İlerlemek, yükselmek ve daha konforlu bir hayat sürmek istiyorsak mutlaka ve mutlaka kendimizle ilgili bir yol haritası belirlemeli ve her adımı kararlılıkla atmaktan çekinmemeliyiz. İnanın; kendimizi geliştirmeye zaman harcarsak, gerçekten istediklerimizi adım adım elde edebiliriz.
Bazılarımız sürekli “Bu işletme benim olsa neler yaparım, ne paralar kazanırım ?” gibi düşünceleri aklından geçirir. Ancak o işletmenin kurulduğu andan şimdiki seviyesine gelene kadar yaşadığı serüveni dinlerken bile yorulup vazgeçenler, sabredemeyenler olur. Bu kötü bir şey değildir, çünkü herkes yönetici olamaz veya herkes iş sahibi olamaz. Önemli olan ne istediğini, bunun için nelere katlanması gerektiğini bilmektir. Bu da bireyin kendisini geliştirmesinden geçer.
Ne istediğimizi gerçekten bilirsek hedeflerimize zor da olsa ulaşabiliriz, hem maddi hem de manevi feraha ulaşırız.
Burada özellikle iş hayatına yeni atılacak genç arkadaşlara seslenmek istiyorum : Okuyalım, araştıralım, sektörümüzde, alanımızda öncü kişiler ile sohbetler yapalım, onların yanında zaman geçirelim ki, istediğimiz şeylere ulaşmak için nasıl fedakarlıklar yapılması gerektiğini görelim.
Eğer sadece rutin bir tempo ile çalışmaya devam edersek bırakın ilerlemeyi, yerimizde bile sayamaz, sürekli geriye gideriz. Ne yazık ki; ilerlemeyen kişinin de iş hayatında kalıcı bir yeri yoktur.